Parkinson Hastalığı

Parkinson Hastalığı

Yazı İçeriği

Parkinson hastalığı, evreleri, oluşum nedenleri ve tedavi yöntemleri ile ilgili bilgiler hasta ve hasta yakınları için oldukça merak edilmektedir. Parkinson hastalığı nedir, belirtileri, oluşum nedenleri, evreleri nelerdir?

Parkinson hastalığı 1817 yılında ilk kez titrek felç olarak literatüre geçmiş olup, beyin hücre kaybı ile kendini gösteren, kişilerde hareket bozukluğuna neden olan hastalıktır. Titrek felç olarak da bilinen bu hastalık, yavaş ilerleyen ve erkeklerde kadınlara oranla daha sık görülen sağlık sorunlarından biridir.

Genetik öyküsü bulunan fertlerde görülme olasılığı daha genç yaşlarda ve topluma kıyasla fazla olmaktadır. Beyindeki hücre kaybından kaynaklı olarak ortaya çıkan bu hastalık, 5 evreden oluşmaktadır. İlk evresindeki sağlık problemleri hasta kişiler tarafından ve aile fertleri tarafından bilinebilmektedir. Son evrede ise hasta başkalarından yardım alarak hayata devam edebilmektedir.

İlaçla ilk tedaviler yapılmakta olup, hastalar ilaç tedavisine olumsuz cevap verdiklerinde cerrahi müdahale gerekli görülmektedir. Bunların yanı sıra fizik tedavi hasta bireyin hem sağlığı açısından hem de sosyalleşmesi açısından oldukça önemlidir.

Bireyin yaşam kalitesini zamanla düşmesine neden olan bu hastalık için hastaların kendilerinin ve aile bireylerinin bilinçlendirilmesi süreç için oldukça önemlidir. Bunun yanı sıra belirtiler ilk görülmeye başladığı andan itibaren uzman hekime başvurmak ve hastalığın erken dönemde teşhis edilmesini sağlamak, hastanın tedaviye yanıt vermesi noktasında iyi ve olumlu olmasını sağlamaktadır.

Parkinson Hastalığı Nedir? Parkinson Hastalığı Ne Demektir?

Parkinson hastalığı insan beynindeki dopamin hücrelerinin yüksek oranda azalma göstermesi sonucu kişilerin vücudunda meydana gelen sağlık sorunudur. Hastalığın belirtisi arasında olan ritmik olmayan, uyum sağlayamayan, titrek ve akıcı olmayan hareketlerdir. İnsan beyninde üretimi gerçekleştirilen dopamin hücrelerinin çok yoğun bir şekilde bulunduğu substabsiya nigra bölgeler bulunmaktadır.

Beynin bu bölgelerinde üretimi gerçekleştirilen ve bir çeşit kimyasal madde olarak bilinen dopamin, bireyin hareketlerini kontrol etmesine yardımcı olan, striyatum isimli beyin bölgeleri arasındaki iletişimi sağlamaktadır. Kısaca insan beyninde dopamini üretmekte olan hücreler; hareket kontrolünden, uyumundan ve akıcılıktan sorumlu olarak görev almaktadır. Hastalık, beyinde hücrelerin birbirleri ile haberleşmesini sağlayan bu hücrelerin bozulması sonucu oluşmaktadır.

Genetik öykü olan fertlerde, toplumla kıyaslandığı zaman hastalık görülme oranının daha yüksek olduğu tespit edilmektedir. Ebeveyn ya da kardeşlerde parkinson rahatsızlığı öyküsü bulunan kişilerde hastalık genç yaşlarda başlamaktadır ve durum hastaların yüzde 5’ lik kısmını oluşturmaktadır.

Parkinson Hastalığı Neden Olur? Parkinson Nedenleri?

Parkinson hastalığı insan beyninde dopamin üretimi gerçekleştiren bölgede hücre kaybı yaşanması nedeniyle bu maddenin az salınımı sonucu ortaya çıkmaktadır. Hücre kaybına zirai ilaçlar, bazı kimyasallar neden olabilmekle birlikte genetik faktörler de etken olarak yer almaktadır.

Parkinson nedenleri oluşumu; beyin sapında dopamin üretimi gerçekleştirilen alanda hücre kaybı nedeni ile bu maddenin az salınımı sonucu gerçekleşmektedir. Hasta bireylerin hareketleriyle ilişkili olduğu bilinen tespitlerin yanı sıra birçok farklı şikayetler de olabilmektedir. Bilişsel fonksiyonlarda azalma, yorgunluk, depresyon, anksiyete, davranış bozuklukları örnek olarak verilebilmektedir. Bunların yanı sıra görme ile ilgili bozukluklar, istemsiz kilo kayıpları, uyku anormallikleri ve ağrılar olarak söylenmektedir.

Parkinson hastalığı, atipik parkinson veya parkinson plus hastalıkları tarafından erken dönemlerde taklit edebilmektedir. Klasik Parkinson teşhisi koyabilmek için hastalarda ana bulgulara ek olarak kısa dönem dahilinde bile olsa bireyin levodopaya yanıtının iyi olması gerekmektedir.

Atipik parkinson denildiğinde sayabileceğimiz hastalıklar arasında multiple sistem atrofisi, ilerleyici supranükleer palsi ve kortikobazal dejenerasyon bulunmaktadır. Farklı nedenler sonucunda tanımlanabilen ve görülebilen ikincil parkinsonizm nondejeneratif, ilaç kullanımı, beyinde su toplanması, toksine maruz kalma veya beyin tümörü gibi nedenlerin sonuçları olarak görülebilmektedir.

Parkinson Hastalığı Belirtileri Nelerdir?

Parkinson hastalığı yavaş ilerleme gösteren nörodejeneratif hastalık olarak bilinmektedir. Hastalık başlangıcı hareket sisteminde meydana gelen aksaklık belirtileri ile karakterizedir. Belirtiler arasında mimiklerde azalma, konuşma bozuklukları ve monotonlaşma, gövdede hafif öne eğik pozisyon yer almaktadır. Bu belirtilerin yanı sıra hareketlerde yavaşlama, titreme, kollarda ağrı ile birlikte hareket kısıtlılığı gibi sorunlar görülebilmektedir.

Hastalığın sinsi bir şekilde başlaması ve ilerlemesi başlangıçlarda genellikle yaşlanma süreci, eklem hastalıkları ya da depresyon ile ilişkilendirilmesine neden olmaktadır. Belirtilerin meydana gelmesinden ortalama 5 yıl öncesinde bu hastalığa kazara depresyon, omuz, boyun ve kol ağrıları sebebiyle yanlış tanılar konulmaktadır.

Parkinson hastalığı başlangıç belirtisinde en çok karşılaşılan, istirahat anında tek el ve parmaklarda titreme ile birlikte aynı tarafta yürüyüşe eşlik eden kol salınımının meydana gelmemesidir. Titremeler nadiren de olsa ayakta, çenede veya dilde başlayabilmektedir. Başlangıç belirtileri arasında, titreme olmaksızın kişinin hareketlerinde yavaşlama da yer alabilmektedir.

Kol salınım hareketlerinde kısıtlama, bu sağlık sorunu belirtisi taşıyan elin becerilerin azalması, yazıların küçülmesi ile birlikte yürüme anında bacakta tutukluk ve ayağı sürüme ilk belirtiler arasında yerini almaktadır. Hastalığın süreci içinde ilk olarak ortaya çıkan belirtiler, genelde aynı tarafta bulunan diğer uzuvlarda da yayılmaktadır. Hastalığın ileri seyirlerinde ise diğer ekstremitlerde de ortaya çıktığı bilinmektedir.

Parkinson hastalığı, üst kısım ekstremitlerde başlayan olgularda yayılımı ve görülümü sırası ile şu şekilde görülmektedir: El, kol, bacak, yüz, konuşma ve yutmada bozukluk. Hastalığa dair belirtilerin alt uzuvlarda ilerleme gösterip başladığı durumlar da ise ayak, bacak, kol, el, yüz, ses ve yutma şeklinde etkilenme sırası gözlemlenmektedir.

Parkinson Hastalığı Evreleri

İnsan sağlığını ve yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen ve sinsi bir şekilde ilerleme gösteren bu hastalık tanısı ilk zamanlar ortalama 5 yıl kadar yanlış yapılabilmektedir. Erken teşhis ve tedavi her zaman önem taşımaktadır.

Parkinson hastalığı evreleri ve belirtileri şu şekildedir:

  • Evre: Kişide bulgular ve belirtiler tek taraflı ve hafif derecede seyir etmektedir. Herhangi bir özürlülüğe yol açmamakla birlikte genellikle bir uzuvda titreme bulunmaktadır. Hastadaki mimiklerdeki, duruştaki ve yürüyüşteki bozulmaları hasta bireyin yakınları fark edebilmektedir.
  • 2.Evre: Hastalığa dair belirtiler bu aşamada her iki tarafta da görülmektedir. Özürlülük hali çok az olarak gözlemlenmektedir. Bunun yanı sıra duruş ve yürüyüş etkilenmektedir.
  • Evre: orta yaygın şekilde işlev bozuklukları tespit edilmektedir. Gövde hareketlerinde belirgin bir şekilde yavaşlama ile birlikte denge bozukluğu veya düşme gözlemlenmektedir.
  • 4.Evre: hastalığın bu aşamasında belirtiler şiddetlenmektedir ve hasta zor da olsa yürüyebilmektedir. Kişinin hareketlerinde yavaşlama ile birlikte katılık mevcut olarak izlenmektedir. Önceki evrelere göre titreme daha az olabilmektedir. Bu hastalık grubuna dahil olan bireyler, yardımsız tek başlarına yaşayamamaktadırlar.
  • 5. Evre: Parkinson son evre içerisinde bulunan hastalar, tekerlekli sandalyeye bağımlı halde yaşamaktadırlar ve sürekli bakıma ihtiyaç duymaktadırlar.

Parkinson Hastalığı Tedavisi

Parkinson hastalığı tedavisinde ilk olarak ilaç tercih edilmektedir. Hastaya uygulanan ilaç tedavisi ile beyindeki dopamin maddesi üretimi açığı kapatılmaktadır. İlaçlar, kişide bulunan şikayetlerin azalmasına yardımcı olmaktadır ancak hastalığın ilerlemesini önleyememektedir. Bu nedenle Parkinson’un kesin tedavisi olmadığı bilinmektedir aynı zamanda fizik tedavi egzersizleri uygulanmaktadır. Parkinson hastalığından kurtulanlar doktor kontrolüne devam etmelidir ve egzersizleri düzenli olarak gerçekleştirmektedir. Ancak hastalıktan kurtulan çok nadir hasta birey bulunmaktadır ve hastalık için kök hücre tedavisi tıp dünyasında umutlandırıcı haber olarak bilinmektedir.

Uygulanacak olan tedavide hasta bireyin yaşı, hastalığın belirtileri ve kişinin bulunduğu evre oldukça önemli ve tedavi yöntemini belirlemektedir. Uygulanan ilaç tedavisi ile hastadaki şikayetlerin ortadan kalkması sağlanmaktadır aynı zamanda hastalığın da ilerlemesi yavaşlamaktadır. Ancak hastalık buna rağmen düzelmiyorsa veya ilaç kullanımına dair yan etkiler oluşmaya başlamışsa; tedaviler cerrahi boyutlara kadar ilerlemekte ve cerrahi tedavilere başvurulabilmektedir.

Parkinson hastalığı cerrahi tedavi uygulamalarında ise iki seçenek bulunmaktadır. Bunlardan biri beyin pili (derin beyin stimulasyonu) ve diğeri beyne lezyon cerrahisidir (ablatif yöntemler). Uygulanan beyin pili yöntemi ile Parkinson etkileri önemli ölçüde azaltılmakta ve hastaların hayat standartlarında iyileşmeler sağlanmaktadır. Günlük hayatını kısıtlayan, konforunu düşüren eylemlerde iyileşmeler gözlemlenmektedir.

Yapılacak olan başka bir tedavi ise kök hücre ile sağlanmaktadır. Kök hücrelerin, beyinde zarar görmüş hücrelere dokunması ile birlikte bu hücrelere dönüşme özellikleri bulunmaktadır. Bu nedenle Parkinson tedavisinde kök hücreler kullanılmaktadır ve verilecek olan hücre sayıları ise hastanın kilo ve yaş değerlerine göre belirlenmektedir.

Tüm bu tedavi yöntemlerine ek olarak uzman hekim tarafından hastaya Parkinson egzersizleri önerilebilmektedir. Fizik tedavi uygulamaları ya da bireyin tek başına evde uygulayabileceği egzersiz türlerinden olabilmektedir.

Parkinson hastalığı için verilen egzersizlerin temelinde hastalardaki kas sertliklerini azaltmak hedeflenmektedir ve kişide hareketliliği artırmak için planlanmaktadır. Bu durum aynı zamanda hastanın özgüvenini ve moralini de yüksek tutmaya yardımcı olmaktadır. İlerleyen evre aşamalarında hasta kısıtlılıkları artmaya devam ettikçe, fizyoterapist tarafından mevcut duruma göre yeni egzersiz programı hazırlanabilmektedir. Buradaki asıl amaç hastalığın ilerleyen safhalarında da hastayı aktif halde tutabilmektir. Yataktan kalkma veya yatma, giyinme, mimik hareketleri ya da düğme ilikleme işlemleri verilebilecek başlıca egzersizler arasında yerini almaktadır.

Son evrelere doğru ilerleme meydana geldiği zaman kısıtlılıklar artmakta ve fizyoterapist tarafından yeniden mevcut durum baz alınarak egzersiz programı hazırlanabilmektedir. Giyinme, düğme ilikleme gibi başta verilen egzersizlerin yanı sıra konuşması etkilenen hastalara dil terapisi tedavisi de tavsiye edilmektedir.

Yaşlılarda Parkinson Hastalığı Tedavisi

Parkinson hastalığı, sinir sistemi hastalığıdır ve genellikle yaşlılarda görülmektedir. Bu hastalık, titreme, yavaş hareket, sertlik ve dengesizlik gibi belirtilere neden olur ve yaşlıların günlük yaşamlarını etkileyebilir. Yaşlılarda parkinson hastalığı tedavisi, yaşlıların yaşam kalitesini artırmak ve hastalığın etkilerini azaltmak için özel olarak tasarlanmalıdır. Bu tedavi yöntemleri arasında fizik tedavi, ilaç tedavisi ve cerrahi müdahaleler yer almaktadır.

Huzurevleri, yaşlıların günlük ihtiyaçlarının karşılandığı ve sosyal aktivitelerin yapıldığı yerlerdir. Parkinson hastalığı olan yaşlılar için huzurevi, tedavi sürecine katkı sağlayabilecek önemli merkezlerdendir. Huzurevlerinde yaşlılar, fiziksel terapi seanslarına katılabilir, ilaç tedavilerini takip edebilir ve sosyal aktivitelerle tedavi sürecini destekleyebilirler. Ayrıca huzurevleri, yaşlıların beslenme ihtiyaçlarını karşılamalarına yardımcı olur ve diğer sağlık hizmetleri için doktor ve diğer sağlık uzmanlarına erişim sağlar.

Parkinson hastalığı tedavisi için huzurevleri, yaşlıların hastalıklarıyla mücadele etmelerine yardımcı olabilecek birçok kaynağa sahiptir. Bu merkezler, yaşlıların hastalıklarına uygun egzersiz programlarına katılmalarına ve diğer sağlık hizmetleri ile koordinasyonlu bir şekilde çalışmalarına olanak sağlar. Huzurevleri ayrıca, yaşlıların hastalıklarından kaynaklanan yalnızlık, stres ve depresyon gibi sorunlarla başa çıkmalarına yardımcı olacak sosyal aktiviteler de sunar. Sonuç olarak, Parkinson hastalığı tedavisinde huzurevleri, yaşlıların hastalıklarıyla mücadele etmelerine yardımcı olan önemli bir kaynaktır.

Parkinson İlaçları

Parkinson hastalığı tedavisi için ilk olarak tercih edilen ilaç tedavisinin uygulanmasıdır. Hasta bireylerin sağlığına yeniden kavuşmasında etkili olan ilaçlar uzman hekimler tarafından belirlenmekte ve hastaya uygun olan verilmektedir. İlaç tedavilerindeki amaç yetersiz olan dopamin düzeyini artırmaktır. Dopamin düzeyini artırmak için kullanılan ilaçlardan birkaçı:

  • Levodopa, ile dopaminerjik etkinliği artırmasını sağlamaktadır. Dopamin, kan ve beyin engelini aşamadığı için kan-beyin bariyerini aşabilen bu ilaç ile hastalar tedavi edilebilmektedir. Tedavinin ilk yıllarında etkili olduğu bilinmektedir. Dopamin dejenerasyonu Levodopa tedavisinin erken başlaması ile daha yavaş gerçekleşmektedir.
  • Bromokriptin (D2) Pergolit (D1+D2), Levodopa ile tedavi edilen hastalarda yarar sağlanmadığı gözlemlendiği zaman verilmektedir.
  • Amantadin- antriviral ilaç- dopamin salımının artırılmasına yönelik etkinlik sağlamaktadır.
  • Selejilin (Deprenil) MAO enzimini inhibe etmektedir. (MAO inhibitörleri, erken dönemde kullanılması durumunda semptomatik döneme geçiş süresini yaklaşık yüzde 50 uzattığı bilinmektedir.)

Tüm bunların yanı sıra uzman hekim tarafından hastaya vitamin değerleri doğrultusunda ekstra vitamin kalsiyum ilaçları verilebilmektedir. Ve bu yönde beslenme programları düzenlenebilmektedir.

Parkinson Ölüm Belirtileri

Parkinson hastalığı ölüm belirtileri, hastalığın son evrelerinde ve en son aşamasında ortaya çıkmaktadır. 5. Evrede yer alan ölüm belirtileri ve hastalığa dair tüm belirtiler bulunan evrede daha çok şiddetlenmektedir. Hasta birey bu son aşamada çok zor şekilde yürüyebilmektedir ve birilerinin desteğine ihtiyaç duyabilmektedir.

Son evrelerde kişinin hareketlerinde yavaşlamalar son safhaya ulaşmaktadır. Ayrıca hareketlerde katılık gözlemlenmektedir ve hasta yatağa ve tekerlekli sandalyeye mahkum olduğu zaman ölüm durumuna daha çok geldiği bilinmektedir. Kendisi tek başına hayatını idame edememekte ve genellikle tekerlekli sandalyeye bağımlı bir şekilde vücut hareketlerini sürdürmektedir.

Parkinson Hastalığı Bitkisel Tedavi

Titrek felç olarak da bilinen Parkinson, basit ve oldukça faydalı bitkisel tedavi yöntemleri ile de önlenebilmektedir. Bakla ve karabaş bitkileri özellikle hastalık için tavsiye edilmektedir ve ölçülerini bir uzmandan yardım alarak uygulamak gerekmektedir. Bakla tüketiminde ayrıca dikkat edilmelidir.  Fazla tüketim gerçekleştirilmesi sonucunda yüz, boyun ve uzuvlarda istemsiz oynamalar (diskineziler) meydana gelebilmektedir.

Parkinson’un 5 İlerleme Safhası

Parkinson hastalığı aşamalı olarak ilerleyen bir hastalıktır. Beş ilerleme safhasına sahip olan hastalığın birinci evresinde bulgular hafif olarak gözlemlenmektedir. Mimiklerdeki ve yürümedeki bozulmalar aileler tarafından fark edilebilmektedir. İkinci evrede bulgulara iki tarafta da rastlanılmaktadır. İçinde bulunulan bu evrede hem duruş hem de yürüme etkilenmektedir. Sonraki evre olan üçüncü evrede hasta denge kaybı yaşamakta ve düşmeler meydana gelmektedir.

Dördüncü evre içerisinde hasta zor bir şekilde de olsa yürümektedir ancak bireyin hareketlerinde yavaşlama görülmektedir ve hasta tek başına yaşamakta zorlanmaktadır. Parkinson son evre olarak bilinen beşinci evrede ise hasta birey yatağa ya da tekerlekli sandalyeye mahkum yaşamaktadırlar. Bu durum tüm hastalarda görülmeyebilmektedir ya da evreler arası geçişler bu sıralamayı takip etmeyebilmektedir.

Parkinson Egzersizleri

Parkinson hastalığı yaşayan bireyler için egzersiz oldukça önemlidir. Egzersiz, Parkinson görülen kişilerde hareket semptomlarının azalmasını ve hastanın günlük aktivitelerinin kolaylaşmasını sağlayabilmektedir. Doktorunuz egzersiz planları hakkında sizi bir fizik tedavi uzmanına yönlendirecektir ve böylelikle titrek felç, fizik tedavi ile yavaşlatılabilmektedir.

Düzenli yapılan egzersizler sonucunda, denge gelişmekte ve daha az düşüşler meydana gelmektedir. Aynı zamanda duruş gelişmekte, ruh hali iyileşmekte, kas ve eklem yaralanmalarında azalma meydana gelmekte ve yürüme problemlerinin önüne geçilebilmektedir. Kemik erimeleri de önlenebilmektedir. Böylelikle hastaların sağlık açısından yaşam kalitesinin iyileştirilmesi gerçekleştirilebilmekte ve hasta ve yakınları için moral kaynağı olabilmektedir.

Parkinson Hastası Ne Yememeli?

Parkinson hastalığı tedavilerinde uygulanan bitkiler uzmanlar tarafından belirlenmeli ve bu konuda yardım alınmalıdır. Titrek felç olarak bilinen bu hastalıkta da her zaman olduğu gibi dengeli ve düzenli beslenmek gerekmektedir. Kilo alımından ve aşırı derecede gıda tüketiminden kaçınılması gerekmektedir. Hastalığın görüldüğü kişilerde kabızlık oluşabilmektedir bu nedenle lifli gıdalardan oluşan bir diyet listesi ve böbrek rahatsızlığı yoksa bol sıvı tüketimi uygun olmaktadır.  

Sebze ve meyve açısından zengin aynı zamanda zeytinyağlı gıdaların tüketilmesi tavsiye edilmektedir. Bu hastalıkta düşme riski olduğundan kaynaklı kemik erimesine karşı tedbirli ve dikkatli olunmalıdır. Tedaviyi uygulayan uzman hekim, vitamin değerlerini ölçtükten sonra kalsiyum ve D vitamini değerlerini de baz alarak diyet önerisinde bulunabilmektedir. Beyaz gıdalar olan peynir, süt ve yoğurt tüketimi bu hastalıkta kemik erimelerine karşı oldukça önemlidir.

Parkinson hastalığı yavaşlattığı düşünülen E vitamini ile ilgili çalışmalar yapılmaktadır. Antioksidan açısından da zengin beslenmenin faydalarının oldukça fazla olduğu bilinmektedir. Aynı zamanda B12 vitaminleri beyin fonksiyonları için oldukça önem taşımaktadır. Bunun yanında Parkinson için önemli olan bir diğer vitamin ise B6dır.

Parkinson Fizik Tedavi

Hasta bireylerde egzersiz ve beslenme alışkanlıklarının düzenlenmesinde, sosyal ilişkilerinin artırılmasında, kondisyon korunmasında fizik tedavinin yeri oldukça önemlidir. Bunun yanı sıra motor ve iletişim yeteneklerinin iyileştirilmesine yönelik destekleyici eğitimler, hasta kişilerin yaşam kalite ve standartları açısından önem taşımaktadır. Evre halinde ilerleyici bir hastalık olan Parkinson’da rehabilitasyon süreci, hastanın hayata bağlı kalması açısından oldukça önem arz etmektedir.

Parkinson hastalığı olan kişilerde fizyoterapist eşliğinde uygulananfizik tedavi uygulanması kişinin kendi başına egzersiz yapmasından çok daha etkili olmaktadır. Bundan dolayı bu süreci yaşayan hastaların düzenli olarak fizik tedavi rehabilitasyon doktoruna muayene olması ve programlara katılması tavsiye edilmektedir. Böylelikle hastalığın getirmiş olduğu sağlık problemlerini en aza indirmek için büyük önem taşımaktadır.

Sıkça Sorulan Sorular:

Parkinson son evresi ne kadar sürer?

Parkinson son evresi hastaları tekerlekli sandalye ve yatağa bağımlı şekilde hayatlarını devam ettirmektedirler. 5. Evrede yer alan ölüm belirtilerine daha çok gelindiği evre olarak bilinmektedir.

Parkinson yatalak yapar mı?

Parkinson yavaş ilerleyen bir hastalıktır. Son evrelere doğru kişinin sağlık açısından hayatını olumsuz etkilemekte ve tekerlekli sandalyeye ve yatağa bağımlı hale getirebilmektedir.

Parkinson genetik mi?

Aile fertlerinde genetik öyküsü bulunan kişilerde görülme olasılığı daha yüksek olarak tespit edilmektedir. Genetik öyküye sahip olan kişiler de genç yaşlarda hastalığın görülme oranı daha da artmaktadır.

Parkinson evreleri ne kadar sürede gelişir?

Parkinson evrelerinin gelişimi her hastada aynı olmamakla birlikte bazen sırası ile seyir etmektedir bazen de evre sıraları takibi olmadan gözlemlenmektedir. Hastalığın gelişim süresi ise yaklaşık 10 yıl olarak bilinmektedir.

Parkinson hastalığına ne iyi gelir?

Düzenli olarak egzersizlerin yapılması hasta bireylerin kendini daha iyi hissetmesini sağlamaktadır. Aynı zamanda düzenli ve dengeli beslenme diyet programlarına katılmak hastalığa iyi gelmektedir.

Parkinson hastaları kaç yıl, ne kadar yaşar?

Parkinson hastalığı, kişilerin ömrünü kısaltmamaktadır ancak yaşam kalitesini oldukça olumsuz yönde etkilemektedir. Kişinin hem beden ve ruh sağlığını hem de sosyal hayatını olumsuz yönde etkilemektedir.

Parkinson hastalığı genç yaşta görülür mü?

Parkinson hastalığı genetik öyküsü bulunan kişilerde genç yaşlarda görülebilmektedir. Anne, baba veya kardeşlerde hastalık görülen bireylerde genç yaşta görülme olasılığı da topluma oranla yüksek olarak tespit edilmektedir.

Parkinson stresten olur mu?

Hastalık nedenleri arasında stres, üzüntü ya da heyecan yer almamaktadır. Hastalığın oluşmasında etkili olan neden, beyin hücrelerinde azalma meydana gelmesidir.

Parkinson hastalığı ölümcül müdür?

Parkinson hastalığı ölümcül olmamakla birlikte kişilerin hayatlarını olumsuz olarak etkilemektedir. Son evrelerde hastalığın artması ile kişilerde ölüm belirtileri olabilmektedir ancak ölümcül olarak nitelendirilmemektedir.

Ücretsiz Randevu